Merhabalar,

Önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi 2016 Mayıs‘tan beri havacılık sektörünün içerisindeyim ve o tarihten bugüne kadar oldukça yoğun bir çalışma hayatım oldu. Anlatılacak çok konu var fakat ben sizlere en çok dikkat çeken kısım olan dış istasyon takviyelerimi anlatacağım. Şirket olarak istasyonlar arası birlik duygumuz yüksektir ve hangi istasyon takviye isterse gitmeye destek olmaya çalışırız. Aynı şekilde biz de Kocaeli istasyonu olarak zaman zaman takviyeye ihtiyaç duyuyoruz ve bize de gelip destek oluyorlar tabi ki. Takviyeler insana çok şey katar. Farklı bir istasyon görerek oranın işleyişi ile kendi istasyonun işleyişini kıyaslama imkanı sunar. Farklı insanlar tanıyarak bir işin en mükemmel şekilde nasıl olabileceğini öğretir. Ve yeni şehirler görme, gezme imkanı tanır. Kronolojik olarak -eğer fotoğraflarını bulabilirsem- hepsinden bahsedeceğim ve aklımda kaldığı kadarıyla havalimanlarında gözlemlediklerimi sizlere aktaracağım. Haydi başlayalım!

1.1-Sabiha Gökçen Havalimanı – 28 Ekim 2016

İşe 4 Mayıs 2016 tarihinde başlamıştım. Birkaç ay sadece ramp elemanı olarak çalışarak Ramp hizmetlerine yoğunlaşmıştım. O yılın yaz aylarında Yolcu Hizmetleri eğitimi almış ve kontuarda check-in yapmaya yolcu hizmetleri departmanını öğrenmeye başlamıştım. Ardından istasyonumuzun bazı işlerinde sorumluluk alıyor yavaştan kendimi yetiştiriyordum. İşe girdiğim yıl son sınıf olan Bilge abla ve Onur abinin mezun olarak başka istasyonlara geçiş yapmasıyla onların yürüttüğü görevleri aramızda bölüştürmüştük. Bana da eğitim ve personel işleri düşmüştü. Basitçe anlatacak olursam istasyonumuzdaki personellerin almakla yükümlü olduğu temel ve tazeleme eğitimlerinin takibini yapacak, eğitmenler ile iletişim ve koordineyi sağlayacak ve dökümanları dosyalayacaktım. Bunun için Onur abi ve İstasyon Şefimiz ile birlikte Sabiha Gökçen Havalimanına gidip işin inceliklerini öğrenecektik. Tabi ki gittiğimde bu işin bir günde öğrenilecek bir şey olmadığını anladım. Eğitim sonu olmayan bir denizdi ve ben o gün o denize açılmıştım..

Bu fotoğraf o güne dair tek fotoğraf. Sabiha’nın eğitimcileri Murat Fındıklı ve Ramazan Köse‘den eğitim ile ilgili eğitim alırken dinlenmek için bir apron gezisine çıkmıştık ve o sırada şirketimizin operasyonunu yaptığı Flynas isimli havayolunun A320‘si önünde bir fotoğraf çekildik:

Sabiha Gökçen Apron Hizmetleri Şefi Ramazan Köse ve Eğitimci Postabaşı Murat Fındıklı’ya selamlar, sevgiler ..

1.2 Sabiha Gökçen Havalimanı – 09 Kasım 2016

Kocaeli Havalimanında çalışmalarımız devam ederken komşumuz olan Sabiha Gökçen Havalimanı Pegasus’un kendi yer hizmetleri firmasını kurmasından dolayı küçülmeye gitmişti. Kargo uçaklarının aynı saatlere denk gelmesi nedeniyle zaman zaman takviye istiyordu. Biz de Kocaeli’de kendi tarifeli uçağımızı yaptıktan sonra servisle Sabiha Gökçen’e gidip destek oluyorduk. Bu süreç 2016’nın Kasım ayında başladı ve bugün hala devam etmekte.

O gün en havacılıkta bir efsane olan ve benim de en sevdiğim uçaklardan biri olan Boeing 747 ile tanışma, içine girme fırsatım oldu. O güne ait tek fotoğraf da bu sanırım:

2-Bursa Yenişehir Havalimanı (2017 Şubat) , (2017 Mart)

Sabiha takviyeleri bitti, yeni yıla girdik, umre charterları oluyor onlarla ilgileniyorduk. Bursa Yenişehir’den telefon geldi, takviye yolcu hizmetleri personeli lazım dediler. 4 hafta boyunca Cumartesi günleri gittik. Ben iki kez gittim, biri Ömer ile diğeri İlker ile 🙂

Bursa Havalimanı şehir merkezine biraz uzak, İznik Gölü taraflarında Yenişehir ilçesinde yer alıyor. Yanlış bilmiyorsam Trabzon, Ankara, Diyarbakır ve Muş uçuşları var. Karşı tarafı Askeri Jet Üssü. Havalimanı gayet yeterli ve şık. Çalışanlar ise çok iyiler, çok samimiler 🙂 İstasyon şefi, harekatçıları, yolcu hizmetleri memurları, ramp elemanları hepsi çok iyi insanlardı.

Sabiha Gökçen takviyelerinden sonra Bursa gerçekten iyi gelmişti. Hem şartlar hem de çalışanlar bakımından Bursa’yı çok sevmiştik 🙂

İşte sırasıyla 2017 yılının Şubat ve Mart aylarında gittiğim Bursa Yenişehir takviyesinden fotoğraflar:

Bu fotoğrafı Ömer kardeşim çekmişti ve  instagrama da yüklemiştim 🙂

Kontuardan sonra İlker ile İskender yemeye gitmiştik. Üzgünüm İlker sakalsız halini afişe ettim ama ?

3-Tekirdağ Çorlu Havalimanı (10 Ağustos 2017)

Bursa takviyelerini bitirdik, 2. sınıf bitti, spora başladım, ehliyet kursuna yazıldım, operasyon eğitimi aldık derken zaman geçiyordu. Bir telefon geldi ve Tekirdağ Çorlu Havalimanı destek personel istedi. Çorlu’dan tarifeli olarak Anadolujet Ankara uçuşları vardı, Pegasus da Ankara uçuşları başlatacaktı ve o gece bir de kargo uçağı gelecekti. Haber geldi 3 kişi gidecekti 2 kişi full time abilerden bir de ben yola çıktık. Ama ne yol.. İzmit’ten Çorlu’ya 6 saatte filan gittik, çok rezildi yol. Havalimanı terminali yeni ve şık. Kargo faaliyetleri oldukça fazla bunun yanında İstanbul Atatürk Havalimanına inemeyen uçakların Çorlu’ya divert etmesi nedeniyle bazı dönemlerde yoğunluk yaşanabiliyor.

Saat 11:30 gibi havalimanına varmıştık hemen çalışmaya başladık. O gün ilk kez ‘Water Salute’ denilen su selamına şahit oldum. Açıkçası çok eğlenceli bir gece olmadı yol yorgunu gidip çalıştık ve sabah da döndük. Çalışmaktan çok yol yormuştu zaten. Ama her şeye rağmen güzel bir deneyimdi. O güne ait tek bir fotoğraf var o da bu:

 Evet o da bulanık çıkmış, Osman abi sağolsun 😀 Neyse Antonov AN12BK‘yı görmek, içine girmek güzeldi..

4-Balıkesir Koca Seyit Havalimanı (2016 Eylül)

Şimdi sıra en sevdiğime geldi: EDO ! İstasyon Şefimiz ve İlker Edremit’e geçici olarak gitmişti, biz de Kocaeli istasyonunu idare ediyorduk. Yazın sonlarına geldik, okul başlayacak filan tak diye şefimiz bizi Edremit’e çağırdı. Tarık, Ömer ve ben iki hafta boyunca Cuma akşamı Kocaeli Cengiz Topel‘de operasyonumuzu bitirdikten sonra koştur koştur Sabiha Gökçen’e gidiyor oradan ilk uçakla Edremit’e geçiyorduk. Şefimiz, İlker, Tarık, Ömer ve ben orada çok güzel vakit geçirdik. Hem havacılık anlamda yeni bilgiler öğrendik hem de biraz tatil yaptık(çok az ama?) Havalimanından bahsetmek gerekirse yine aynı şekilde gelecek düşünülerek inşa edilmiş bir terminale sahip fakat apron zaman zaman yetersiz kalabiliyor. Balıkesir şehir merkezine uzak, tatil beldelerine yakın bu nedenle yaz döneminde özellikle gurbetçilerin akımına uğruyor. Tarifeli olarak benim gittiğim dönemde günde iki defa Anadolujet Ankara, iki defa TK İstanbul, bir defa Anadolujet Sabiha Gökçen ve iki defa da Pegasus Sabiha Gökçen vardı. Ben Türk Hava Yolları ve Anadolujet kontuarlarında check-in yapıyordum tabi. O dönemler biraz Pegasusun sistemini öğrenmiştim sonra pratik yapmayınca unuttum.

Bu fotoğraf bir yıl boyunca profil fotoğrafımdı 🙂

Ve meşhur Charlie Papa November‘ı ilk orada gördüm:

Gözler kapalı çıkmış sanki ama olsun yanımdaki değerli (F/O) ?

Burhaniye’deki uçak restorana gitmiştik:

Tatil tadında geçmişti dediğim gibi:

Spor yapmayı ihmal etmemek lazım 🙂

Ve son olarak dönerken kapı önünde çekildiğimiz fotoğrafla EDO‘yu noktalayalım:

Tarık, Ömer ve ben dönüyorduk. İlker bir kaç hafta daha orada kalıp öyle dönecekti Kocaeli’ne

SAW-EDO hattı ülkemizin en kısa hattıdır ve en kısa uçuş bu hatta icra edilir, aklınızda olsun 🙂

4- Bursa Yenişehir Havalimanı (21 Eylül 2017)

Balıkesir’den döndük bir kaç gün sonra Bursa’dan yine destek istediler. Ömer ve ben koyulduk yola. Bu sefer yanımızda bir misafir vardı, çok sevdiğim dostum: Mustafa 🙂
O gün sabah okula gitmiştim Mustafa’ya “sen de gel hem değişiklik olur” dedim, o da tamam dedi geldi 😀

O gün şöyle bir tweet atarak ne kadar hızlı ve yoğun olduğumu belirtmiştim:

Son 4 günde 3 farklı havalimanında çalıştım. Kim daha hızlı tartışmayalım istersen… ??

— Kazım Şerifoğlu (@kazimserif) September 21, 2017

5-Sabiha Gökçen Havalimanı (20 Ekim, 27 Ekim, 10 Kasım)

Neredeyse bir yıl boyunca takviye çıkmamıştı, ara sıra Sabiha Gökçen‘e eğitim amaçlı gidiyordum. Ömer ve Tarık Erzincan’a gitmişti bu bir yıl içerisinde sadece. Son sınıf geldi çattı, yine yoğunum okul, iş, dernek koşuşturuyorum, bir haber geldi ve tekrardan Sabiha Gökçen kargo tarafına Cumartesi günleri takviye istiyorlardı. 20 Ekim’den 10 Kasım’a  her Cumartesi desteğe gittim(Kayseri/Kapadokya gezimin olduğu haftasonu hariç)

Sabiha Gökçen’in en güzel yanı akşam evde oluyor olmamızdı. Sabah çıkıyor akşam dönüyorduk.
İşte fotoğraflar:

Uçuştan Önce Çıkartınız 🙂

747’nin içinde İsmail Abiyle 🙂

Ekip: Hakan, Furkan ve Onur

Patronlar apronda ?

Ve meraklısı için 747-800 kokpiti:

Muazzam uçak ya ?

Sabiha Gökçen’de 747 lere doymuştuk. 747 benim en beğendiğim uçaklardandır. Tasarımı, hikayesi ve teknik özellikleriyle beni kendine hayran bırakmıştır ✈

Şimdi de biraz rakamlara bakalım:

Takviyeye gittiğim havalimanı sayısı: 4
Toplam takviye çalışma sayım: 12

Yıllara göre dağılımı:
2016=1
2017=8
2018=3

Toparlayacak olursak; gördüğünüz üzere neredeyse Marmara Bölgesindeki tüm havalimanlarında çalıştım ve bu çalışmalardan bir çok tecrübe kazandım. Bu sektörde çalışanlara veya çalışacaklara tavsiyem; takviyeler konusunda çekingenlik/üşengeçlik yapmayın, elinizden geldiğinde her takviyeye gitmeye çalışın. Özellikle genç yaşta bu tarz kendimizi geliştirmeye yönelik atılımlar yapmamız lazım. Yeri gelecek yorulacaksınız ama inanın buna değecek. Sektörün ve gençliğin kıymetini bilmek lazım 🙂

Bu yazıyı takviyeler oldukça güncelleyeceğim

Aklınıza takılanları, eleştirilerinizi, yorumlarınızı lütfen çekinmeden iletin
Herkese mutlu ve verimli bir hafta dilerim 🙂

Ve son olarak:

“Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Micheangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, gökteki ve yerdeki herkes durup, burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin.”

-Martin Luther King